Braille alfabesi, görme engelliler için geliştirilmiş bir okuma yazma sisteminin harfleridir. Yazının bulunuşu ilginçtir. Yazının ortaya çıkışında genellikle Louis Braille’den söz edilse de Charles Barbier adındaki askerin etkisi yadsınamaz. Braille alfabesi bulunmadan önce, Napolyon, Charles Barbier’den ordusundaki askerlerin ışık olmadan, gece karanlığında bile haberleşmesini sağlayacak bir sistem oluşturmasını talep eder. Bunun üzerine çalışmalara başlayan Charles Barbier, altıya altı kare biçimindeki ismine “Gece yazısı” dediği sistemi oluşturur. Napolyon için bu sistem kullanışsız ve pahalı gelir, bu yüzden kullanılmaz.
O dönemde Louis Braille okulundaki tekniklerin zorluklarından yakınmaktadır. Yeni bir teknik üzerinde çalıştığını duyan öğretmeni, kendisine Charles Barbier adındaki bir askerin bulduğu yazı yönteminden bahseder. Bu bahsediş, 1812 yılında okulu ziyaretinde, öğretmenlere kendi buluşu olan “gece yazıcısı” adlı aygıtı ve bunla gerçekleştirdiği yazı yöntemini tanıtmasından ileri gelmiştir.
Bu küçük aygıtı Charles Barbier, Braille yazının temelini atacağından bihaber olarak askerlerin geceleri nöbet yerleri arasında konuşmadan birbirleriyle haberleşebilmeleri için geliştirmiştir.
Neye niyet neye kısmet…
Bu aygıtta kabartılan 12 nokta, değişik sesleri simgeliyor ve parmak uçlarıyla dokunulan bu seslerden, harfler oluşuyordu. Yazı yöntemi askerlere çok karmaşık geldiği için komutanlar, orduda böyle karmaşık ve zor bir yazının kullanımını yasaklamışlar.
1821 yılında Paris’te bulunan Paris Milli Enstitüsü’nü ziyaret eden Barbier, burada Louis Braille ile tanışır. Braille, Barbier’in alfabesinin en önemli eksiğinin, alfabedeki harflerin insan parmağını hareket ettirmedikçe anlaşılmaması olduğunu söylemiştir. Barbier’in alfabesinde bir sembolden diğerine rahatlıkla geçmek imkansızdı. Braille babasının ona yaptığı noktalı ahşap zardan esinlenerek altılı nokta sistemini oluşturur. Charles Barbier’in sistemini geliştirerek ve daha da kolay hale getirir ve kendi adının verildiği alfabeyi ortaya koyar.
Tabii bu ortaya koyuş, “Nokta Savaşları” olarak adlandırılan o çetrefilli dönemde pek kolay olmaz…
Braille Alfabesinin Mucidi Louis Braille Kimdir?
Louis Braille üç yaşındayken babasının saraç iğnesini sol gözüne saplayıp önce sol gözünü ardından sağ gözünü kaybetmiştir. Sadece dinleyerek eğitim hayatını oldukça başarılı bir şekilde sürdüren Braille, Genç Körler Kraliyet Enstitüsü’nden aldığı burs ile hayatı değişmiştir.
Bu sayede yaşadığı döneme göre oldukça kaliteli bir eğitim almıştır. Babasının onun için hazırladığı materyallerden yararlanarak görme engellilerin okumasını sağlayacak çalışmalarda bulunmuştur.
Daha sonra altı nokta ile çalışan bir sitem kurmuş ancak bu sistemi kendi okulu da dahil hiçbir okula kabul ettirememiştir. Bunun nedeni o dönemde görme engelliler için yapılan çalışmalardan oluşan bir lobi vardır. “Nokta Savaşları” denilen bu dönemde yer edinmek oldukça zordu. Braille, kurduğu Braille alfabesi sistemnii daha sonra matematik ve müzik alanına da uyarlamıştır. Ancak altı nokta ile kurulmuş bu sistemin kullanılması Braille’nin ölümünden altmış yıl sonra olmuştur.
Louis Braille Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak için Tıklayın.
Braille Alfabesi Nasıl Kullanılır?
Braille alfabesi üçe ikilik bir tablodan meydana gelir. Yani altı noktadan meydana gelmektedir. Bu altı noktanın ilk üçü sol tarafta diğer üçü sağ tarafta yer almaktadır. Bu noktalar kullanılarak harfler oluşturulur. Braille alfabesi mucidi olan Braille’nin ana dili Fransızca olduğu için, Fransızca’daki aksan harflerini göstermekte kullandığı yöntemi diğer dillerdeki farklı harfler için de kullanmaktadır. Örneğin Türkçe’de yer alan Ğ,Ö,Ç,Ş,Ü harfleri için yeni semboller oluşturur. Kullanan kişilere 64 seçenek sunan yazım sistemi matematik ve müzik sembolleri için de kullanılmaktadır.
Altı noktanın ikişerli halde alt alta yer alması ile kurulan Braille alfabesi şablonunda ilk on harf ezberlendikten sonra gerisi tekrarı şeklinde olacağı için öğrenimi oldukça kolaydır. Örneğin; a sesinin gösterimi altı noktanın en üstte ve en solda olan noktanın kabartılmış halidir, b sesi ise en üstte ve en solda yer alan nokta ve hemen altında yer alan iki noktanın kabartılmış halidir. C sesi ise en üstte yer alan iki noktanın kabartılmış halidir.
İlk on ses bu şekilde devam etmektedir. On birinci ses ise ilk sesin tekrarı şeklindedir. A sesinde en üstte, en soldaki nokta kabartılmıştır. On birinci ses olan K sesinde ise en üstte ve en solda yer alan nokta ile birlikte en altta en solda yer alan nokta kabartılmıştır. Bundan sonraki harfler ilk harflerin üzerinden ilerlemektedir.
Braille alfabesi içindeki harf sistemi Latin alfabesini kullanmayan birçok dile de uyarlanmıştır. Rusça, Arapça, Ermenice, Yunanca, Japonca, İbranice ve Çince gibi dillerde özel harfler sıralamaya göre değil orijinal de sahip olduğu yere göre değerlendirilmiştir.
Braille Alfabesi’nden Önce Hangi Sistemler Kullanılıyordu?
Zain-Din el Hamidi Suriyeli tanınmış bir Arap profesördü. Ortalama altı yüz yıl önce kitaplarını yazmak ve notlarını tutmak için kendisi için bir sistem geliştirmiştir. Doğduktan sonra görme yetisini kaybeden profesör bu sistem ile hem hukuk alanında kendisini geliştirmiş hem de yabancı dillerden birçok kitap çevirisi yapmıştır. Kendi bulduğu bu sistem ile Zain-Din el Hamidi birçok alanda terakki etmiştir.
Braille alfabesi, yazımı bir kağıt üzerine iğne yardımıyla yapıldığı için görme engelli bireyler için okuma yazmayı kolay bir hale getirmiştir. Alfabede yer alan harflerin, noktalama işaretlerinin, sayıların ve bağlaçların da gösterildiği Braille alfabesi, parmakların dokunması ile hissedilerek keşfedilen bir yöntemdir.
Braille, alfabeyi bulduğu dönemde kendi eğitim aldığı okulda aynı zamanda eğitmenlik de yapıyordu. Bulduğu alfabe ile birçok kitap da yazmıştır. Bu alfabeye uyun olarak yazılan ilk kitap 1827 yılında basılmıştır. Ancak Louis Braille kurduğu alfabenin ciddi anlamda kullanıldığını göremeden kırk üç yaşında tüberküloz nedeniyle vefat etmiştir.